Seni cesaretinden dolayı tebrik ederim

Bir şeyi cesur kılan şey nedir? Kime neden, ne zaman cesur etiketini koyarız? Korkanın çocuğu olmaz mı cidden?

Cesareti, cesaret yapan şey, diğer insanların belirli bir eylemi/hareketi bu şekilde isimlendirmesidir. Cesaret ve korku birbirine bağıl kavramlar; korkunun olmadığı bir yerde cesaretten de bahsedemeyiz. Temelleri genelde ailede atılır. ''Aman yavrum şunu yapma, bunu yapma başına bir şey gelir'' diye büyütülen çocuk kendi iç dünyasından ve dış dünyadan korkarak yaş alır. Düşe kalka büyüyen, dışa dönük olmaya heveslendirilen biri ise akranlarına göre daha atak ve deneyim sahibidir. İnsan bilmediği şeyden korkar. Hayatın farklı dinamiklerini deneyimlemezsek, onlardan korkarız. Büyüdükçe, içimizde merak duygusu da yoksa, hayata daha korkak veya olması gerekenden daha çekinik şekilde devam ederiz. Deneyim, özgüveni arttırır ve yeni keşifler için kişinin motive olmasını sağlar. Klinik çalışmalar bize özgüven eksikliği çeken çoğu kişinin, çocukken ailesi tarafından desteklenmediğini ve cesaretlendirilmediğini, korkuyla veya aşırı korumacı bir tutum ile büyütüldüğünü göstermektedir. Keşif için hevesli olan çocuğu ne kadar desteklerseniz, dış dünyayı tanımaya o denli istekli olacaktır. Korkular, ailenin geçmiş travmaları ile çocuğa aktarılabildiği gibi (göç, savaş vs.), davranışsal bir şekilde de öğrenilir. Annesi fareden/böcekten korkan bir çocuk, annesini fare karşısında çığlık atarak gözlemlediğinde, farenin artık korkulması gereken bir şey olarak zihninde kodlar. Yani nesneyi/olayı deneyimlemese de, aile bireylerinin davranışları ve söylemleri sonrası aynı korku çocuğa geçebilir. Aşırı korumacı bir tutum, her ne kadar ebeveynler için iyi bir şey sanılsa da, zamanla çocuğun içe kapanık olmasına, sosyal iletişimden uzak kalmasına, bağımlılıklara, kendini ifade edememesine ve dış dünyayı keşfetmeye isteksizliğine sebep olabilir. Tabii tam tersi şekilde, aşırı özgürlükçü bir tutum da çocuğun yararına olmaz. Tehlikeleri yok saymamak gerekir. Bunun ortasını bulun işte siz. 

Söylemlere dikkat etmek gerek. Karşımızdaki insan istemese dahi, o söylediğimiz şeye dönüşebilir.

Dünyayı keşfetmeye cesaretlendiren bir ailede büyüdünüz diyelim veya yaş aldıkça korkuları fark ettiniz ve bir şekilde çözdünüz. Diğer insanların deneyimlemekten çekindikleri şeyleri; bungee jumping, gece orman yürüyüşü veya kamp falan yapabiliyorsunuz. Kimileri bunları korkutucu olarak nitelendirecektir. Aynı korkutuculuğun bir de sosyal tarafı var. Toplumsal normlara uymayan/uymak istemeyen biriyseniz, toplum, her şeye yorum yaptığı gibi buna da yorumlayacak ve norma uymayan davranışı/isyanı ''korkutucu'' olarak adlandıracaktır. Burda ne demek istiyorum? Diyelim ki siz gece geç saatte eve girebilen, istediği gibi giyinebilen, kendini, satranç oynar gibi; türlü oyun ve çakallıkla ifade etmek yerine açık açık, olduğu gibi gösteren/anlatan, açık kimlikli bir LGBTİ+ veya toplumun norm kabul ettiği ve asla sınırlarından çıkmak istemediği sınırları yok sayan birisiniz. İnsanlar sizi hemen cesur, asi veya orospu diye etiketler. Bilmediği ne varsa anlamak istemediği gibi, bir de etiketleyerek kendisinden uzaklaştırır. Her nasıl ki toplum nezdinde bir erkek, erkeğe ''yakışmayan'' şeyler yaptığında adam kabul edilmez, kadın da aynı şekilde kendine yakışan şeyleri yapmak zorundadır/zorunda bırakılır. En büyük tabu olan seks üstünden örnek vereyim. Bir kadın seks istemez, düşünmez, teklif etmez. Yersen. Diyelim ki bir kadın çıkıp da arzularını gönlünce ifade etti. Vah ki ne vah! Önce etiketler gelir, sonra ona ''yollu'' diyenlerden seks teklifleri alır. Bir kısım da var ki, onu cesaretinden dolayı tebrik eder... Bu güruh, kişinin kendini ifade ediş biçimini hem ''cesaret'' olarak görür hem de kendini bu alanda yetkili merci sayar. Korkunun olmadığı yerde cesaretten söz edemeyiz demiştim. Eğer insanlar (özellikle kadınlar) özgürce cinsellikten konuşabilseler, kendini açıkça ifade edebilseler bu yetkili merciler, davranışları, orospuluk veya cesaret olarak adlandırabilirler miydi? 

İnsanları yargılamak, eleştirmek, saçma sapan teklifler sunmak, kimseye bir zararı olmadığı halde kendileri olmalarına ''izin vermemek'' içlerine kapanmalarına, yapmak istedikleri şeyden vazgeçmelerine ve heveslerini kırmaya sebep olur. Olanı normalleştirirsek, saygı duyarsak ve doğal karşılarsak ortada tebrik etmek için de bir neden kalmaz. Hani GİBİ dizisinde diyor ya: ''kardeşim ben senin yılgın bir hoşgörüyle beni benimsemene mi kaldım?'' Aynen öyle işte. Kimsenin bizi cesur diye etiketlemesine kalmadık. Canımız istedi, kendimizi istediğimiz gibi ifade ettik. Hepsi bu. 

Ah bir de ''orayı yıkarlar'' mevzusu var. Diğerlerinin yazmaya pek de ''cesaret'' etmediği bir şeyi online bir platformda ifade ettiğinizde ''böyle düşüyor mu, kim bilir kaç kişi yazmıştır şimdi, sana ne mesajlar geliyordur ha, neler yazdılar söylesene'' gibi mesajlar geliyor. Komiktir ki bu merak mesajları, öznesi olan kişilerin yolladığı mesajlarından çok daha fazla. Yani insanlar, ifade edilenin öznesi olmasalar da, diğer insanların ne yazdığını daha çok merak ediyor. Sanane be kardeşim, sen kendi işine baksana yazamıyorsunuz hepsine tabii. Yazamazsınız da, çok zaman alır. Bir de malum cahille sohbet etmek, ciddi bir stres nedeni. 

İnsanları olduğu gibi görmek, kabul etmek yerine yargılamaya, rahatsız etmeye o kadar meraklılar ki, (özellikle cinsellik konusunda) bayılıyorlar yorum yapmaya. Kimse kendi işine, hayatına bakmıyor. Saygı desen zaten hiçbir yerde yok. Anca kötü söz söylemenin, rahatsız edeceğine en ufak bir ihtimal vermeden rahatsız etmenin veya belki ''düşer'' ümidi ile ''yazdığın şey çok doğru, tebrik ederim, oo cesursun'' diyerek kendi yargıları/değerlendirmeleri sonrasında hayatta kaldığınızı bildirme derdinde. İnsanlar, öznesi olmadıkları konularda konuşmamayı veya fikri sorulmağı halde (bilhassa eleştirel) konuşmamayı öğrenemediler bir türlü. Arada söylüyorum biliyorsunuz; bu namus olayı bir takım oyunu değil. Beraber yanmayacağız cehennemde. Bırakın insanları -kendine dahil- kimseye zarar vermiyorsa, ne yaparsa yapsınlar. Bunlar cesaret işi değil, sadece kendini ifade ediş şekli. Siz iyi bir insan olmaya odaklanın. O nasılsa çok fazla zamanınızı alacak. Boş verin. Kendinize bakın.