Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sevmeye ne gerek var?

Aşk, bana göre insanın ayaklarını yerden kesen bir histeri hali. Birine aşıkken hormonlardan kaynaklı olarak algımız değişir. Dünya daha farklı görünür. Bir başka olur insan; çiçeğe-köpeğe selam verir, daha anlayışlı ve neşeli olur, pozitif bakar hayata. Aklı havadadır, hep aşık olduğu kişiyi düşünür. Hep ‘’o’’nunla ilgili şeyleri merak eder ve ‘’o’’ mutlu olsun diye çaba gösterir. Bazen yemeden-içmeden kesilir. Gece gündüz akılda hep aşık olunan vardır. Etrafındakiler karşı gelse de duyulmaz/dinlenmez. Hormonlar öylesine etkilidir ki, bu büyülü koruyucu kalkanın içerisinde ‘’toz pembe’’ olur her şey. Yani ilk bakışta çok sağlıklı gözüktüğü söylenemez. Tanımadığınız birini ilk gördüğünüz anda bunları yaşamak, başlı başına garip zaten.  Sevgi ise (genelde) zamanla oluşan, bazen de aşık olduktan sonra olağan düzenine geri dönen hormonların bize yaşattığı dingin duygudur. Bir araştırma (ve kitap) bize aşkın ömrünün 3 yıl olduğunu söyler (bkz: aşkın ömrü 3 yıldır). Klinik çalışmalar ise 2