Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bilmek ve anlamak arasındaki fark

Gün içerisinde ve yaşamımız boyunca, sürekli bir şeyleri anladığımızı ve bildiğimizi söylüyoruz. Ciddi ciddi soruyor olsam, kaç kişi anlayabildiğini ve bildiğini kabul ederdi? Türk kültüründe ''bilmiyorum'' demek en az ''özür dilerim, seni seviyorum, sen yanlış anlamadın ben yanlış ifade ettim'' cümleleri kadar zor söylenir. Bilmemenin ayıp olmadığına dair bir atasözü olsa da, öğrenmemeye karşı dirençli bir yapımız var. Yani hem bilinmeyeni saklıyor, biliyormuş gibi ifade ediyor hem de doğrusunu öğrenmek istemiyoruz. Böyle bir kör cahillik bilgi düzleminde geriye taşıyor bizi haliyle. Anlamak ise, zihinde o olguya varabilmeyi ifade eder. ''Kafamda oturdu, demek istediğin bende bir şeyler canlandırdı, dediğin şeyi biliyorum.'' demek gibi bişeydir aslında. Yani anlamak, bilmeyi de kapsar. anlamak > bilmek Anladığımızda ve bildiğimizde, o ifadeyi/duyguyu/anlamı/kişiyi (ki ben bunların hepsini her defasında tekrarlamamak için olgu demeyi t