Hayır dediysem hayır!

Kıskançlıktan bahsedip sınır ihlalinden konuşmazsak arkamızdan ağlar. Sınır ihlali, en geniş anlamıyla temel hak ve özgürlüğün ihlal edildiği durumları kapsar. Yaşam hakkı bunların en başında gelir. Nedir bu sınırlar, kişiden kişiye farklılık gösterir mi, ihlal durumunda ne yapmak gerekir? Kafamda yine deli sorular. 

Tahmin edeceğiniz üzere, sağlıklı bir ilişkide (yüksek oranda/genelde) sınır ihlali yaşanmaz. Karşınızdaki kişi size ve sınırlara saygı duyacağı için ihlaller de pek olası değil. Konumuz her zamanki gibi, başımızın belası sağlıksız ilişki. Bu tarz bir ilişkide daimi olarak sınırları korumak için çaba göstermeniz gerekir. Cinsel şiddetle mücadele derneği'nin bu konuda çok sevdiğim sloganları var: ''hayır demek hayır demektir, belki demek veya sessiz kalmak onay vermek değildir!'' Konu ne olursa olsun, hayır cevabına rağmen ısrar devam ederse, orada sınır ihlalleri başlıyor demektir. Kısıtlanıyor veya sizin yerinize kararlar alınıyorsa orada da sınır ihlalinden bahsetmek mümkün. 

Herkesin sınırı farklı mıdır? Bu konu biraz beyana bağlı değişiklik gösterebilir. Kişi alanına girilmiş, tacize, zorbalığa uğruyormuş gibi hissetmiyorsa, ihlal tanımı da, o ilişkiye veya o kişiye duyulan toloransa göre değişebilir fakat burada da kişinin ilişkiyi veya ilişkilendiği insanı nereye konunlamdırdığına bakmak gerekir. Örnek vermek gerekirse x kişinin partneri sık sık sınır ihlali yapıyor diyelim. Eğer x kişi ''beni çok sevdiğinden böyle yapıyor ya'' diyorsa, burda x'in sevgiyi nasıl tanımladığına, sınır ihlali konusunda neye, ne kadar, ne için göz yumduğu ve bu izinlerin altında yatan sebepler incelenmelidir. 

Ortada güvensizliklerin yaşandığı bir ilişki var diyelim. Sınır ihlalleri zaten oradadır. ''Onla görüşme, şifrelerini ver, şuraya gitme'' havada uçuşuyor. İletişim kurmak istediğinizde engelleniyor, manipülatif davranışlarla karşılaşıyor, duygu/davranış ataması yapılarak ''hayır böyle demek istedin, şöyle hissediyorsun ben seni biliyorum, bu düşüncen çok saçma, buna mı kırıldın?'' deniyor. Ne dediğinizin ne yaptığınızın önemi kalmamış şekilde buluyorsunuz kendinizi. Partneriniz kafasında yazıyor, çiziyor, yaşıyor. Böyle bir ilişkide nasıl hissedersiniz? Muhtemelen yüksek kaygılı, duyulmayan, önemsenmeyen, hayatına müdehale edilmiş, kendi olabilmek için alanı kalmamış... Sağlıksız ilişki böyledir işte. İnsanda huzur bırakmadığı gibi bir de mental olarak zarar verir. Olmadığınız biri gibi davranmaya ve her hareketinizi ispatlamaya çalışırken bulursunuz kendinizi. 

Sınır ihlali sadece romantik ilişkilerde yaşanmaz. Arkadaşlar arasında da, aile içinde de yaşanır. İnsanlar bu konuda oldukça anlayışsız. ''Ne de olsa bişey demez, anlayışla karşılar'' diyerek hoşgörünüze dayanıp emrivaki yaparlar, dokulmak istemediğinizde el şakası yaparlar, samimiyete dayalı saygısızlık yaparlar, sigara içilmesini istemediğinizde dibinizde sigara içerler, her yerde her saatte gürültü yaparlar... 

Peki bütün kaleleriniz zaptedilmiş, bütün tersanelere girilmiş diyelim. Bundan nasıl kurtulacağız? Sınır konusu biraz çembere benzer. Önce sınır çemberiniz oldukça küçüktür. Kurallar ve alan oldukça belirgindir. Karşıdaki kişiye izin verirseniz kişi çemberden girer, çemberin çevresi büyür ve belirginliğini kaybeder. Çember, eskiye nazaran daha büyük bir haldedir. Her imtiyaz, çemberi biraz daha genişletir ve günün sonunda kocaman bir çemberde, sınırlarınız genişletilmiş bir halde bulursunuz kendinizi. Büyüdükçe büyür yani, eski haline isteseniz de döndüremezsiniz. Bunun yaşanmaması için sınır ihlali yaşadığınız kişiyle en kısa sürede konuşmanız gerekir. Devreye yine açık iletişim girer. Deneyimin size nasıl hissettirdiğini, ne düşündürdüğünü, sınırları ne şekilde ihlal ettiğini konuşmak duruma erken müdehale etmenizi sağlar. İlişkilendiğiniz kişi iyi niyetli ve sağlıklıysa duygu ve düşüncelerinizi dinler, anlayışla karşılar ve sınır ihlalini tekrarlamamak için gayret gösterir. Sağlıksız biri ise, bunları önemsemez hatta sizi alınganlıkla, yanlış düşünmekle itham eder, kendi düşüncesinin doğru olduğuna ikna etmeye çalışır ve sınır ihlalini farklı davranışlar ile uygulamaya devam eder. 

Sınırları korumak gerekir fakat sınırları işlevsel ve yapıcı olmayan duygu ve davranışlardan ayırmak gerekir. Sınırlar, sizi siz yapan parçalardır. Sağlıklı ve güvenli şekilde hayatınıza devam etmenizi sağlar. Kimsenin sizi huzursuz, güvensiz hissettirmesine, özünüze dair inşa ettiklerinizi tahrip etmesine, onları alıp gitmesine izin vermeyin! Sınırlara saygı duyun ve duyulmasını talep edin. Bu sizin en doğal hakkınız.