Ben güzelden anlarım

Güzeller için bu dünya daha kolay yaşanabilir haldedir. Çirkinlerinse kaderidir kabul edilmek için kişiliğini kanıtlamak.

(Yazar notu: yazının genelinde sürekli güzel/yakışıklı diye ayrım yapmak istemediğimden, güzel diye ifade ettiğim her hitap cinsiyetten, cinsiyet kimliğinden ve yönelimden bağımsız hoş/çekici insanlar için kullandığım bir ifade olacaktır.)

Siz de etrafınızda gözlemlemişsinizdir, ilgi çoğu zaman güzellerin üzerinde olur. Bir şeyi isterken onu daha kolay elde edebilir, yardıma ihtiyaçları varken daha hızlı yardım bulabilirler. Oldukta trajikomiktir ki bazı sosyal çalışmalar bize insanların, sokakta yardım isteyen fakir ve üstü başı kirli birine yardım etmek yerine, giyimi kaliteli ve konuşması ''düzgün'' kişilere yardımcı olduğunu göstermektedir. Karnınızı doyurmak için bile insanların sizi beğenmesi gerekiyor yani. İnsanlar her ne kadar ''benim için iç güzelliği önemli, ben karaktere bakarım'' deseler de, biliyoruz ki birilerini önce dış güzelliğe/görünüşe göre yargılıyorlar (ben de yapıyorum ya, ak kaşık değilim) 

Güzel olanın seçeneği çoktur ve bunlar arasında dilediği gibi seçim yapabilme lüksü vardır. Çirkin ise garibim, birini bulunca kaybetmemek için elinden geleni yapar. Kilolu ve çirkin (ikisi de görecedir) insanların daha ateşli seviştiğini fark ettiniz mi? Hazır birini bulmuşken tüm hünerlerini sergilemek isterler. Güzel öyle mi? Canı istemezse öylece yatar. Yattığı yerden de güzeldir çünkü. 

Beni taşlamadan önce biraz bekleyin. Bu güzel-çirkin mevzusu oldukça göreceli bir konu. Kim güzel, kim çirkin, buna kim karar veriyor, yetkili mercisi kim bu işlerin? Derecesi veya seviyesi neyle ölçülüyor da, belli bir eşikten sonra güzel veya çirkin oluyoruz? Ben de Oscar Wild gibi evrensel bir güzelin var olduğuna inanıyorum. Eşsiz bir manzara, bir sanat eseri veya insan, evrensel olarak güzel olabilir. Bir de kişiye göre değişkenlik gösteren bir güzellik algısı var. Mesela esmer güzeli biri var diyelim. Herkes dönüp dönüp bakıyor, görenlerin ağzı sulanıyor falan. Sarışın seven birine bu esmer güzel gelir mi? Hayır. Yetkili kişi burda güzeli gören kişi oluyor yani. Kişi, birini güzel buluyorsa o, ona güzeldir. Çirkin de keza öyle. Veya diyelim ki fotoğrafını görmediğiniz biriyle konuşurken ''yakışıklı mısın?'' diye sordunuz diyelim (insan niye böyle bişey sorar? o da başka bir kafa) O da kimilerinin onu yakışıklı bulduğunu, kimilerinin de bulmadığını söyledi. Bunu söyleyenin amacı ceylanı kaçırmamak da olabilir fakat burda dikkat edeceğimiz nokta, bu güzellik algısının oldukça görece olduğu hatta bir illüzyon olabileceğidir. 

Güzele güzel, çirkine çirkin demenin ahlaki tarafına sonra bakacağız. Şimdi birini beğenmediğimiz zaman ortaya çıkan çirkefliği konuşalım. Birini fotoğraftan veya yüzyüze gördükten sonra onu beğenmediğinizi, tipiniz olmadığını uygun bir dille söylediğinizde çoğu zaman akabinde saldırı geliyor: ''sen de götüme benziyorsun, hiç aynaya baktın mı, sen de Adriana Lima değilsin vb.'' Ee en başta mesaj atarken götüne benzemiyor muydum? Niye tanışmak istedin veya neden onca iltifat ettin? Klasik kedi-ciğer ilişkisi işte. 

İnsanlar beğenilmek ister. Bu en doğal şekilde bizim egomuzla ilgilidir. Beğenilmedikleri zaman bunu hakaret olarak alıp önce saldırıya geçerler. Balım, herkes herkesi beğenmek zorunda değil ki. Birini beğenmiyor oluşunuz onu veya biri tarafından beğenilmiyor oluşunuz sizi çirkin kılmadığı gibi, beğenmeyen kişiyi de güzel kılmaz. Kaldı ki birini beğenmemek için illa dünya güzeli olmanıza gerek yok. Kişinin tipi değilsiniz, hepsi bu. Başka birçok kişinin tipisinizdir emin olun. Sonuçta rencide edici ifadeler kullanıp kişiye hakaret etmediğiniz sürece birini beğenmeme hakkınız var. Önemli olan kırmadan, incitmeden uygun şekilde reddedebilmek. Tipimizi biz seçmiyoruz ama insanları kırmayı, onlarla alay etmeyi biz seçiyoruz. Ruhu çirkin insanlar olmayın.