Benden değilsen onlardansın

İnsanın varoluşundan beri, ben ve öteki ayrımı vardı. Kim oğlum bu ''öteki''? Niye herkes onla savaşıyor?

Tanım olarak, ''ben'' olmayan tüm insanlar, ötekidir. Bir grup insan için düşünecek olursak da ortak zevk, duygu, düşünce beslemediğimiz bir diğer gruba denir. Sosyal canlı olan insan, diğer insanlarla bir arada yaşar. Başlarda insan tehlikeden korunmak için bir diğerine muhtaçken, zamanla arkadaşlık, akrabalık, sosyal gruplar vs. ile bir arada kalır oldu. Acılar kadar zevkler ve gruba aidiyet hissi de bizi birbirimize yakınlaştırır. Aynı duyguları yaşadığını düşündüğümüz insanlara istemsiz bir merhamet ve yakınlık hissederiz. Bu, aynı zamanda gerçekleri söylediğine şahit olduğumuz insanlar için de geçerlidir. Genelde ihtiyaçları karşılamak veya beraberce ortak duyguyu yaşamak için (ağlamak, sevinmek, slogan atmak, saldırmak, hayatta kalmak vb.) insanlara -özellikle de- bize benzediğini düşündüğümüz insanlara yaklaşırız. Kimse birebir şekilde özne olan ''ben''e benzemese de, anlaşıldığımızı düşündüğümüz zaman, duyguları daha yoğun yaşarız. Eksiklikler bir araya getiriyorsa beraber tam/tamamlanmış hissederiz. Çünkü yalnız olmadığını bilmek insana iyi gelir ve kendini güçlü hissettirir. 

Grup dinamiği içerisinden bakacak olursak da, tek başına olan insan, ihtiyaçlarına uygun bir grup arayışına girer. Grup içinde kendine daha yakın hissettiği kişilerle arkadaşlık ilişkisini geliştirir. Grupla beraber ortak eylemlerde bulunur, aktivitelere katılır. Hatta zamanla, onlardan olmayanları ''öteki'' diye adlandırır. Onlar gibi düşünmeyen, davranmayan insanları aralarına almaz/almak istemez/ler. Buraya kadar bir sıkıntı yok fakat zamanla gruba aidiyet hissi, yerini diğer insanları ötekileştirmeye, ötekileştirme de yerini zarar vermeye bırakır. Biz, siz ayrımı başlar. 

Çocukken başka bir çocuğu oyuna almayarak onun duygularını incitebilirsiniz fakat hiçbir çocuk, diğer çocuğu maç yapmak yerine bilye (misket) oynamak istiyor diye döner bıçaklarıyla kovalamaz. ''Sen bizden değilsin, biz gibi değilsin hadi kendine zarar ver/kendini öldür.'' demez. Çocukluk ile yetişkinlik arasındaki farklardan biri budur. Yetişkin insanlar kendilerini gibi olmayan insanlara zarar verebilir, zarar vermeye istekli olur ve bundan keyif alır. 

Benden değilsen onlardansın, taraf olmayan bertaraf olur, ya bizimlesin ya bize karşısın; başlığı ne olursa olsun, hepsi insanı bir taraf seçmeye mecbur bırakan ifadelerdir. 

Gruplaşan insanlar gruba katılmayan insanlara olumsuz gözle bakar. Çekimser olursanız veya bir grup seçmek istemezseniz de bunu anlayışla karşılamaz ve size ''öteki, diğeri'' etiketi yapıştırırlar. Gruba aidiyet bir etiket taşır. Bilerek, isteyerek etiket alan insanlar, etiket almak istemeyenlere şüphe ile yaklaşır. İnsanların etiketleme ve etiketlenme ihtiyacı en temelinde zarar görmemek adına ortaya çıkan bir eylemdi. Onlardan olan ona zarar vermez, olmayanlar ise potansiyel tehlikedir. Hemşehriciliğin çıkışı bile bir minvalde bu sebeptendir. ''Her nerede olursa olsun, ben gibi olan bana yardımcı olur, beni bilir'' diye düşünürler. Bazı durumlarda geçerliliği olan bu düşünce, bazen de çalışmaz çünkü yardımcı olmak isteyen, zarar vermek istemeyen insan için illa ondan olmanıza gerek yoktur. İyi insan zaten insan kayırmaz. Hem biliyorsunuz hacı hacıyı Mekke'de... 

İşin özünde saygı problemi yatıyor. Herkes, herkesle aynı düşünmek veya bir arada aynı davranışı göstermek zorunda değil ama her nedense bu herkes, yine herkese karışmaya bayılıyor. Namus herkesin namusu, ayıp herkesin ayıbı, günah herkesin günahı diye düşünüyorlar. Tezat şekilde asıl karışması ve ses çıkarması gereken konularda sessizken, kendilerini zerre ilgilendirmeyen her şeyde pek meraklılar. Bunların bir takım oyunu olmadığını, herkesin kendi davranışından sorumlu olduğunu, herkesin sadece kendine ve kendi işine bakması gerektiğini bir türlü idrak edemediler. Kendi gibi düşünmeyene zarar vermek ne demek? Nasıl bir bağnazlık, nasıl bir saygısızlık? Her bir insanın kendine özgü bir yaşamı var. Ortak değerler bizi bir araya getirse de, birbirimizden ayrışacağımız çokça şey var. Susmak, anlamaya çalışmak bir yana, ''öteki'' olana zarar veriyor, toplumdan dışlıyor hatta ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Saygı duymak hak getire, öldürüyorlar! 

Bir diğerinin biz gibi olma zorundalığı olmadığını iyi kavramalı ve saygı, hoşgörü ve sabır çerçevesinde durumu anlamalıyız. Böyle bir anlayışa sahip olmak zor geliyorsa veya oraya varmaya daha yol varsa bile, zarar vermemeyi kesinlikle öğrenmek gerekiyor. Başka bir alternatif yok. Bir arada sağlıklı şekilde, kaosa mahal vermeden yaşamak için insanların çeşitliliğini görmeli ve buna uygun yaşamalıyız. Ne olursa olsun, karşıdakinin de bir insan. Sizden bir farkı yok diyemem, çok farkı var. Kendi savaşında insan gibi yaşamasına izin verilmeyen bir toplumda var olmaya çalışan bir insan. Hem belki sizden olmayan onlardan da değildir. Kimseden olmak istemiyordur. Üstüne gitmeyin. Zarar vermeyin, sözde değil özde saygı duyun, kafi.